Otomobil Üreticilerinin Kullandığı Kısaltmalar ve Anlamları

Otomobil Üreticilerinin Kullandığı Kısaltmalar ve Anlamları

Otomobil kısaltmaları üreticiler tarafından kasa, motor, şanzıman, çekiş ve donanımları kısa bir şekilde ifade etmek için kullanırlar. Otomobillerin donanımlarını ve teknolojik özelliklerini anlatan ifadeler, yabancı dillerdeki kullanımlarına göre kısaltıldığı için anlaşılması güçleşebiliyor. Üstelik, aynı teknik özellikler, üreticiler tarafından farklı isimlerle de anılabiliyor.

Otomotiv Sektöründe Kullanılan Kısaltmalar ve Anlamları

HP (Beygir Gücü)

Genellikle otomobil ve elektrik motorlarının güçlerinin belirlenmesi için kullanılan güç birimi, kısaltması ise hp’dir. Türkçe beygir gücü (BG), İngilizce Horse Power (HP) ve Almancası Pferde Stärke (PS) olarak bilinmektedir.

KW (Kilowatt)

Kilowatt saat (sembolü: kWsa ya da uluslararası sembolüyle kWh), 1000 watt saat veya 3.6 megajoule’e eşit bir enerji birimidir.

NM (Newton Metre)

NM kısaltması ile bildiğimiz Newton metre, tork gücünü ifade eden birimdir. 1 metrelik moment koluna uygulanan 1 Newtonluk kuvvettir.

ECU (Elektronik Kontrol Ünitesi (Motor Beyni))

ECU kısaltması ile bildiğimiz Electronic Control Unit, Türkçesi elektronik kontrol ünitesi; ECU, bir araçtaki bir veya daha fazla elektrik sistemini veya alt sistemini kontrol eden sistemdir. Araçlarda bulunan sensörlerden gelen verileri okumaktadır.

T (Turbo)

Araba motorlarında bulunan ve egzoz gazını dışarı atan, motorun daha verimli çalışmasını sağlayan bir tür vantilatör.

TDI (Turbo Direkt Enjeksiyon)

TDI kısaltması ile bildiğimiz Turbo Direct Injection, Türkçesi Turbo Direkt Enjeksiyon; VAG (Volkswagen Group) ‘un kullandığı tüm atmosferik olmayan dizel motorlar için kullanılan bir kısaltmadır. Turbo şarj sistemine sahip olan bu motorlar, dünyada ki ilk seri üretim turbo dizel motor olma özelliğini taşırlar.

SDI (Atmosferik Direkt Enjeksiyon)

SDI kısaltması ile bildiğimiz Saugh Direct Injection, Türkçesi Atmosferik Direkt Enjeksiyon; günümüz dizel araçlarda yaygın olarak kullanılan ve yakıtı doğrudan yanma odasına püskürten sistemdir.

CDI (Direkt Yakıt Enjeksiyonu)

CDI kısaltması ile bildiğimiz Common-Rail Direct Injenction, Türkçesi Direkt Yakıt Enjeksiyonu; Yakıt enjektörü yanma odasında bulunur. Elektronik kontrol ünitesi, yakıt deposundan gelen yakıtı sırası gelen silindire basıncını artırarak ve yakıtı zerrelerine ayırarak püskürtür ve karışım buji ile ateşlenir. Bu sayede daha verimli yanma, yakıt tasarrufu ve daha düşük egzoz emisyon değerleri ortaya çıkar.

CDTi (Dizel Direkt Turbo Enjeksiyonu)

CDTi kısaltması ile bildiğimiz Common Direct Turbo Injection, Türkçesi Dizel Direkt Turbo Enjeksiyonu; Dizel motorlarda kullanılmak üzere geliştirilen bu motor teknolojisi özellikle yakıt tüketimini optimize etmeyi amaçlıyor. CDTI motorunun hacimlerinin en küçüğü 1.3 litre en büyüğü ise 3.0 litre hacmindedir.

HDi (Yüksek Basınçlı Direkt Enjeksiyon)

HDi kısaltması ile bildiğimiz High Pressure Direct Injection, Türkçesi Yüksek Basınçlı Direkt Enjeksiyon; HDİ, PSA’nın ilk kez 1997’de uyguladığı dizel motordur. Direkt enjeksiyonludur ve çok az yakıt tüketmektedir. Yüksek basınçla çalışmaktadır.

TDCi (Direkt Enjeksiyonlu Turbo Dizel)

TDCi kısaltması ile bildiğimiz Turbo Diesel Common-Rail Injection, Türkçesi Direkt Enjeksiyonlu Turbo Dizel; TDCI motor çok daha iyi performans sağlamayı amaçlarken daha az yakıt tüketimi yaparak aynı zamanda çevre dostu, sessiz bir motor aksamına sahiptir.

CRDi (Dizel Direkt Yakıt Enjeksiyonu)

CRDi kısaltması ile bildiğimiz Common Rail Diesel İnjection, Türkçesi Dizel Direkt Yakıt Enjeksiyonu; CRDi yakıt ve hava karışımını arttırarak ihtiyaç duyulan yakıtı motora gönderen sistemdir. Günümüzde özellikle Hyundai ve Kia marka araçlarda kullanılmaktadır.

DCi (Direkt Yakıt Enjeksiyonu)

DCi kısaltması ile bildiğimiz Direct Common-Rail İnjection, Türkçesi Direkt Yakıt Enjeksiyonu; Yakıt direkt olarak yanma odasına gönderilir. Günümüzde özellikle Renault, Dacia ve Nissan marka araçlarda kullanılmaktadır.

TFSI (Turbo Direkt Yakıt Enjeksiyonu)

TFSI kısaltması ile bildiğimiz Turbo Fuel Stratified Injection, Türkçesi Turbo Direkt Yakıt Enjeksiyonu; TFSI, turbo beslemeli direk benzin püskürtmeli motor olarak bilinir. Bu motor sisteminde emme supapları arasında yer alan enjektör, yakıtı doğrudan yanma odasına püskürtüyor. Yakıtın püskürtülmeden önce yüksek basınca ulaşmış olması da yakıttan istenen enerjiyi almayı kolaylaştırıyor.

TSI (Turbo Direkt Enjeksiyon)

TSI kısaltması ile bildiğimiz Turbo Spercharger İnjection, Türkçesi Turbo Direkt Enjeksiyon; Çift şarjlı ve direk enjeksiyonlu motor olarak bilinir. Genellikle 1.4 litre gibi küçük hacimli motorlarda kullanılır.

VGT (Değişken Geometrili Turbo)

VGT kısaltması ile bildiğimiz Variable Geometry Turbocharger, Türkçesi Değişken Geometrili Turbo; Düşük devirlerde egzoz gazlarının küçük fanı döndürmesi ile alt devirlerde canlılık yakalamayı hedefler.

Buradan “Otomobil Markalarının Amblemleri ve Anlamları” inceleyebilirsiniz.

VTEC (Değişken Zamanlamalı Supap Kontrol Sistemi)

VTEC kısaltması ile bildiğimiz Variable-valve Timing and Electronic-lift Control, Türkçesi Değişken Zamanlamalı Supap Kontrol Sistemi; Motor işletim sisteminin hangi devire göre hangi supap zamanlamasının kullanılacağını belirler ve her devirde en verimli çalışmayı sağlar. Böylece düşük devirlerde az yakıt tüketirken yüksek devirlerde de iyi bir performans sunar.

VVT (Değişken Supap Zamanlaması)

VVT kısaltması ile bildiğimiz Variable Valve Timing, Türkçesi Değişken Supap Zamanlaması; Bu teknoloji, sistem yapılandırmasına bağlı olarak motor performansını artırabilir, emisyonları düşürebilir, yakıt ekonomisini sunabilir veya tüm bunların hepsini yapabilir.

CVVT (Sürekli Değişken Supap Zamanlaması)

CVVT kısaltması ile bildiğimiz Continuously Variable Valve Timing, Türkçesi Sürekli Değişken Supap Zamanlaması; Egzantrik milinin, elektronik bir kontrolle supapların ne zaman ve ne kadar açılması gerektiğini hesaplayıp değişmesini esas alan sistemdir.

VANOS (Değişken Eksantrik Mili Kontrolü)

VANOS kısaltması ile bildiğimiz Variable Nockenwellen Steuerung, Türkçesi Değişken Eksantrik Mili Kontrolü; BMW’nin kullanmış olduğu bu teknolojide, elektronik destekli hidrolik lifterlar kullanılmaktadır. Eksantrik milinin kamları, lifterlar sayesinde supapların açılma zamanını ayarlıyor.

VTi (Değişken Zamanlamalı Supap Sistemi)

VTi kısaltması ile bildiğimiz Variable Valve Lift Timing Injection, Türkçesi Değişken Zamanlamalı Supap Sistemi; Motor işletim sisteminin hangi devire göre hangi supap zamanlamasının kullanılacağını belirlenmesi ve her devirde en verimli çalışmayı sağlar.

GDI (Direkt Benzin Enjeksiyonu)

GDI kısaltması ile bildiğimiz Gasoline direct Injection, Türkçesi Direkt Benzin Enjeksiyonu; Bu motora ismini veren firma Mitsubishi’dir. İlk olarak 1996 yılında Mitsubishi Carisma modelinde kullanılmıştır. GDI motorun yakıt tüketimi ve egzoz emisyon değerleri yüzde 20 daha az ve motor gücü de yüzde 10 kadar daha yüksektir.

FSI (Direkt Yakıt Enjeksiyon)

FSI kısaltması ile bildiğimiz Fuel Straified Injection, Türkçesi Direkt Yakıt Enjeksiyon; her silindirde ayrı bir yakıt enjektörünün bulunduğu sistemdir.

DOHC (Üstten Çift Eksantrik Sistemi)

DOHC kısaltması ile bildiğimiz Double Overhead Camshaft, Türkçesi ile Üstten Çift Eksantrik Sistemi; DOHC motorlar motorun üstüne yerleştirilmiş iki adet kam mili ile üstten çift eksantrikli motorlardır. Günümüzde 4 zamanlı ve 16 valfli motorlarda genellikle DOHC kullanılır. Hareketlerini triger kayışı veya zinciri sayesinde krank milinden kazanarak, üzerlerindeki kamlar ile supapların açılıp kapanmasını sağlar.

Buradan “Trafikte Gördüğümüz Farklı Renklere Sahip Plakaların Anlamları” inceleyebilirsiniz.

EFI (Elektronik Yakıt Enjeksiyonu)

EFI kısaltması ile bildiğimiz Electronic Fuel Injection, Türkçesi Elektronik Yakıt Enjeksiyonu; basınç ile yakıtı doğrudan motora yollar.

EGR (Egzoz Gazı Devridaimi)

EGR kısaltması ile bildiğimiz Exhaust Gas Recirculation, Türkçesi Egzoz Gazı Devridaimi; kullanılmasındaki asıl amaç, motor içerisinde yaşanan yanma işlemi sonucunda açığa çıkan Azot Oksit (NOx) miktarının azaltılmasıdır.

MAF (Hava Akış Sensörü)

MAF kısaltması ile bildiğimiz Mass Air Flow, Türkçesi Hava Akış Sensörü; hava filtresinden gaz kelebeği gövdesine giden havayı ölçer.

CAT (Katalitik Konvertör)

CAT kısaltması ile bildiğimiz Catalytic Convertor, Türkçesi Katalitik Konvertör; aracın egzozunda bulunan ve filtre görevi gören bir parçadır. Bu filtre egzozdan salınan dumanı süzerek havanın daha az kirlenmesine neden olur.

DPF (Dizel Partikül Filtresi)

DPF kısaltması ile bildiğimiz Diesel Particulate Filter, Türkçesi Dizel Partikül Filtresi; dizel motorlarda yanma sonucunda doğal olarak oluşan Partikül Maddeleri (PM) gidermek veya azaltmak amacı ile egzoz sistemine ilave edilen bir filtredir.

ACT (Aktif Silindir Teknolojisi)

ACT kısaltması ile bildiğimiz Active Cylinder Technology, Türkçesi Silindir Kapatma Teknolojisi; motordaki yük durumuna göre bazı silindirlerin kapatılması esasına dayanmaktadır. Örnek olarak 4 silindirli bir motorda 2. ve 3. silindirler düşük yükte ve orta yükte kapatılmaktadır. İstenen güç sadece 1. ve 4. silindirden sağlamaktadır. Bu sayede yakıt tüketimi ve cidar sürtünmeleri azaltılmaktadır.

“Otomobillerin Arka Kapısındaki Küçük, Açılmayan Kelebek Cam Ne İşe Yarıyor?”